19 Mart 2010 Cuma

Haber Dizisi 3: Ameliyat masasında kalsa da erkek olacak

Onunla tam bir aydır bir ileri iki geri haldeyiz. Saatlerce, günlerce konuşuyoruz…Neler söylüyor neler!! Notlarımı alıyorum. Buluşup LGBTT toplantılarına gidiyoruz.

O da ne? Aradan 1-2 gün geçiyor. Görüşmüyoruz. Fikri değişiyor. Vazgeçiyor.

Oysa, ben başlamışım ciddi bir araştırma yapmaya. Öyle uçsuz bucaksız bir konu ki!!

Onu anlıyorum. Belki sizde anlıyorsunuz.

Hani, ilk anda uzak gelen ama empati kurdukça yakınlaşan hikayeler.
. . .
Sevgili Bakan’ın dediklerini lütfen bir kenara bırakın, hatta beyninizdeki LGBTT(Lezbiyen, Gey, Biseksüel,Transseksüel, Travesti) ile ilgili tüm önyargıları silin.

G.’nin hikayesini dinleyin. O’nu ilk tanıdığımda, işini çok iyi yapan bir garsondu.
Kadın bedeninde ama erkekti. Kollarında taşıdığı onlarca tabakla, beni çok şaşırtmıştı.

Aradan tam beş yıl geçti. Kadın G. erkek oldu.
. . .
Bakan konuşmasa ‘ O’ susacaktı

Sekiz yıl önce terkettiği Türkiye’de, cinsel kimliğini saklayarak yaşadı. Yine de rahat bırakmadılar onu. Kimi zaman taciz edildi, kimi zaman tartaklandı, kimi zaman alay konusu oldu.

LGBTT’lerin ‘ Güvenli Limanı’ olan İngiltere’de hayatına yeni bir sayfa açan G., İçişleri Bakanlığı’ndan oturum izni alınca, acılarını paylaşmak istedi. Kendi durumunda olan onlarca transseksüele ve onların yakınlarına mesaj vermek istedi.

‘ Birbirinizi anlayın, dışlamayın’ demek istedi.

Ama, korkuları da vardı. Başına gelebileceklerden korkuyordu. Bazı cahil kesimler, verdiği mücadeleyi yanlış anlayabilirdi. Bir sürü nedenle, ‘ Ben konuşamayacağım galiba, çekiniyorum’ dediği anda, Sayın Bakan’ın sözleri başına balyoz gibi indi.

Sonunda, bir gece beni aradı, ‘ Ayşegül, lütfen hikayemi tüm gerçekliğiyle yaz’ dedi.
‘Ben Türkiye’de hep yargılandım, hiç anlaşılmadım. Ama psikolojik bozukluğum yok. Ne istediğimi, nasıl olduğumu ben biliyorum. Benim gibi binlerce insan var’.

İşte bu onun hikayesi…Onun durumunda olan binlerce insanın gerçeği!!

Dünyanın en büyük Cinsel Kimlik Kliniği Londra’da

O bir transseksüel. Yani, doğduğu bedenden hoşnut olmayıp kendini karşı cinsin üyesi hissediyor. Bakan’ın dediği gibi, bu bir hastalıksa, G. beş yaşından beri hasta.

. . .

Gelelim, İngiltere’ye. İngiltere, LGBTT yaşam standartları açısından en güvenilir limanlardan. Eşcinsellik ve transseksüelliği, bir hastalık olarak görmeyen İngilizler,
işe 1966 yılında, Cinsel Kimlik Klinik’leri kurarak başlamış.

Bu ‘Klinikler’, Sağlık Bakanlığı şemsiyesi altında işliyor. LGBTT kişiler ilk önce mahalle doktoruna, sonra da Cinsel Kimlik Kliniği’ne sevkediliyor. Aman yanlış anlamayın, bu klinikler bir tür psikolojik rahatsızlık merkezleri filan değil. LGBTT kişilerin kendileriyle ilgili çözüm bulduğu hastaneler. Buralarda hormon tedavisi, psikolojik tedavi, operasyon ve ses tedavisi olmak üzere çeşitli destekleyici tedaviler veriliyor.

Ve dünyada bu işi en kapsamlı yapan Cinsel Kimlik Kliniği, Londra’da.

Kaynak:http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=14147762

1 yorum:

Muharrem Salaş dedi ki...

magazinel haber yapan olumlu olumsuz sex tabularını dalgaya alan hürriyet gazetesi