9 Aralık 2008 Salı

Cinsiyet Düzeltme Bürokrasisi

Transseksüeller için rapor alma süreci İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Ana Bölüm Departmanı’na poliklinik başvurusuyla başlar. Burada ilk etapta poliklinik ve/veya özel muayene ile detaylı bir anamnez alınmaktadır. Aile yapısı, aile bireylerinin kişilik özellikleri, kişinin bebeklikten itibaren gelişim ve eğitim süreci, çevreyle olan etkileşimi, transseksüelliğine ait farkındalığıyla birlikte yaşadığı bireysel ve sosyal değişikliler, tuvalet alışkanlığı, cinsel yönelimi, cinsel ilişkide üstlendiği rol modeli, açık olup olmadığı, giyim tarzı ve zaman içinde giyim tarzındaki değişiklikler, daha önceki beraberlikleri ve sonuçları tek tek sorgulanır. İlk aşama en az üç veya dört seans poliklinik kontrolü şeklinde, genellikle ayda bir olan görüşmeler şeklinde yapılır. Çeşitli psikiyatrik ve kognitif (bilişsel) değerlendirmelerden sonra ikinci aşama olan grup terapisi sürecine girilir.

Sinan'dan güzellemeler

Numero uno: Beni Böyle Kabul EyleTürkiye’ye dönerken hava alanında beni ilk karşılayanlar arasında annemin bana hayal kırıklığı ile bakan gözleri de vardı. Saçımı ve giyimimi tasvip etmeyen, bu yüzden de beni arkadaşlarının yanında karşılamaktan rahatsızlık duyan annem, “Türkiye’ye gelirken saçını kız gibi kestiremez miydin?” diye sordu. Bir senedir görmemiş olduğum annemin açılış cümlesinin bu olması da haliyle bendenize baya bir koydu…

Travesti(yim)

Cross-dresser nedir? Travesti nedir? Sadece karşı cins kıyafeti giymek midir? Karşı cins gibi davranmak da buna girer mi? Bazıları da kısa süreli bir giyimden bahsediyor. Neye göre değişiyor? Günde kaç dakika veya saat karşı cins kıyafeti giyildiğinde cross-dresser olunur! Travesti farklı bir şey mi? Bu girişten anlaşıldığı üzere bu sayının dosya konusu “cross-dresser” ve başka arkadaşlar da bu konuda yazacaklardır, belki de bu soruları da cevaplarlar, kim bilir?

2 Aralık 2008 Salı

Trans erkek inisiyatifi ve trans politikası

Homofobi Karşıtı Buluşmada Trans Panelinde Değindiğim Konular

Trans politikaları üretilirken aciliyetleri sebebiyle daha ziyade çalışma hakkı, şiddetten korunma hakkı, eğitime ve sağlığa erişim hakkı gibi insan haklarına odaklanıyoruz. Ben ise trans politikaları üretirken atlanmaması gerektiğini düşündüğüm ve yine çok önemli bir insan hakkı olduğuna inandığım “başkaları tarafından değil, kendini kendi hissettiğin ve istediğin şekilde tanımlama” hakkı üzerinde durmak istiyorum.

23 Ekim 2008 Perşembe

İsim: Aligül

Genel olarak isimlerimiz biz doğduğumuzda cinsel organlarımıza bakılarak, eğer bekleniyorsak varsayılan cinsiyetimize göre konuyor. Eskiden, ültrason yokken, gönülden geçen cinsiyete göre isim konurmuş, daha detaylı düşünenler her iki cinsiyet için de isimler hazırlarmış ki şimdi de bu tavrın pek değiştiğini sanmıyorum.

İsimlerin de cinsiyeti var. Kadınlara “kadın ismi”, erkeklere “erkek ismi” veriliyor. Kadınlarda Mehmet, Ahmet, vs. erkeklerde de Ayşe, Fatma, vs. isimleri göremiyoruz. Bir cinsiyeti işaret etmeyen isimler de var; Barış, Rüzgâr, Deniz gibi. Fakat bu isimler kişilere kendilerini “cinsiyetsiz” hissettikleri ya da algıladıkları için konulmuyorlar.

6 Ekim 2008 Pazartesi

transster.com

Burayı bi çeşit günlük olarak kullanabilir miyim...? Bugün öğlen saatlerinde bilinmeyen bir numara tarafından arandım,
-alo
kapandı, "sesi aldı kapadı", bilinen hikaye... daha sonraki aramalarda hikaye sıradan gelişti.